5672-) Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kimin iki hanımı olur ve aralarında adaletli davranmazsa Kıyamet günü (vücudunun) yarısı düşük olarak gelir." Diğer bir rivayette "Bir tarafı eğri (mefluç) olarak" denmiştir."
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 39, (2133); Tirmizi, Nikah 42, (1141); Nesai, İşretü'n-Nisa 2, (63).
Konu: Ölüm
5673-) Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam gece taksiminde adalete riayet eder ve derdi ki: "Ey Allahım! Bu taksim benim iktidarımda olanda yaptığım bir taksimdir. Senin muktedir olup benim muktedir olmadığım şeyden dolayı beni levmetme!" Benim muktedir olmadığım" dediği şeyle kalbi kastederdi."
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 39, (2134); Tirmizi, Nikah 42, (1140); Nesai, İşretu'n-Nisa 2, (7, 64)
Konu: Ölüm
5674-) Yine Hz. Aişe anlatıyor: "Sevde Bintu Zeme'a radıyallahu anha, gününü Aişe'ye hibe etti. Böylece Resûlullah aleyhissalatu vesselam Aişe'ye iki gün ayırıyordu. Bir kendi günü, bir de Sevde'nin günü."
Kaynak: Buhari, Nikah 98; Müslim, Rada' 47, (1463).
Konu: Ölüm
5675-) Yine Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam hastalandığı zaman kadınlarını çağırdı, yanında toplandık. "Ben sizleri teker teker dolaşacak durumda değilim. Uygun görürseniz Aişe'nin yanında kalmama müsaade edin, orada kalayım" buyurdular. Kadınlar da kendisine izin verdiler."
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 39. (2137).
Konu: Ölüm
5676-) Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında dokuz hanım vardı. Kadınlara uğrama işini sıraya koyunca, birinci kadına ikinci bir uğrayışı dokuz gün sonra oluyordu. kadınlar, her akşam, Resûlullah'ın o gün geleceği odada toplanıyorlardı. (Bir gün) toplanma yeri Hz. Aişe'nin odasıydı. Zeyneb gelmişti. Resûlullah ona elini uzattı. Hz. Aişe: "Bu Zeyneb'tir, (bilmiyor musun)?" dedi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam da elini geri çekti. Derken Hz. Aişe ile Hz. Zeyneb birbirlerine çıkıştılar. Karşılıklı çekişme birbirlerinin yüzüne toprak atmaya kadar gitti. (Bu esnada mescidde) ikaamet getirildi. Bu sırada Hz. Ebu Bekir geçiyordu, onların seslerini işitti. "Ey Allah'ın Resulü! Çık ve şunların ağızlarına toprak saç!" dedi. Aleyhissalatu vesselam çıktı."
Kaynak: Müslim, Rada' 46, (1462).
Konu: Ölüm
5677-) Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hanımlarına gece ve gündüzleyin aynı saatlerde ziyarette bulunurdu. Onlar onbir tane idiler. Enes'e: "Buna takat getirebiliyor muydu?" denmişti. O: "Biz ona otuz kişinin gücü verildiğini konuşurduk" diye cevap verdi."
Kaynak: Buhari, Gusl 12; Nesai, Nikah, 1, (6, 53, 54).
Konu: Ölüm
5678-) Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Bakire, dul üzerine nikahlanırsa, bakirenin yanında yedi gün kalınması, sonra taksimat yapılarak sıraya konması; dul nikahlandığı zaman, yanında üç gün kalıp sonra taksimat yapılıp sıraya konması sünnettendir."
Kaynak: Buhari, Nikah 100, 101; MüsIim,Rada' 44, (1461); Muvatta, Rada`15, (2, 530); Ebu Davud, Nikah 35; (2124); Tirmizi, Nikah 41, ( 1139).
Konu: Ölüm
5679-) Yine Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Safiyye radıyallahu anha'yı aldığı zaman yanında üç gece ikamet etti. Safiyye dul idi."
Kaynak: Ebu Davud. Nikah 35. (2123).
Konu: Ölüm
5680-) Ebu Bekr İbnu Abdirrahman, Ümmü Seleme radıyallahu anha'dan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam benimle evlendiği zaman, yanımda üç gün ikamet etti ve dedi ki: "Sana ehlinden bir tahkir sözkonusu değil. Dilersen senin yanında yedi gün ikamet ederim. Ancak seninle yedi gün kalırsam diğer hanımlarımın yanında da yedi gün kalırım."
Kaynak: Müslim, Rada' 41, (1460); Muvatta, Nikah 14, (2, 529); Ebu Davud, Nikah 35; (2122).
Konu: Ölüm
5681-) Ebu Said radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'la birlikte Beni'I-Müstalik gazvesine çıktık. Arap esirlerinden çokça esir ele geçirdik. Kadınlara karşı arzu duyduk. Çünkü üzerimizde bekarlık şiddet kesbetmişti. Hep azil yapmak istiyorduk ve: "Aramızda Resûllullah aleyhissalatu vesselam varken, ona sormadan azil yapmak olur mu?" dedik ve sorduk. "Hayır! buyurdular. Bunu yapmamanız gerekir. Kıyamete kadar geleceği takdir edilen her canlı mutIaka yaratılacaktır (siz tedbirinizle önüne geçemezsiniz)."
Kaynak: Buhari, Nikah 96, Buyü' 109, Itk 13, Megazi 32, Kader 4, Tevhid 18; Müslim, Nikah 125, (1438); Muvatta, Talak 95; Ebu Davud, Nikah 49, (2171); Tirmizi, Nikah 40, (1138); Nesai, Nikah 55, (6,107).
Konu: Ölüm
5682-) Esma Bintu Yezid İbnu's-Seken radıyallahu anha anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Çocuklarınızı gizlice öIdürmeyin. Çünkü gayl, biniciye atının üzerinde ulaşır ve atından aşağı atar" dediğini işittim."
Kaynak: Ebu Davud, Tıbb 16, (3881); İbnu Mace, Nikah 61, (2012).
Konu: Ölüm
5683-) Hz. Aişe radıyallahu anha: "Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden veya kendisinden yüz çevirmesinden korkarsa, bazı fedakarlıklarla sulh olup aralarını düzeltmelerin de onlar için bir günah yoktur. Sulh ise daha hayırlıdır.." (Nisa 128) ayeti hakkında dedi ki: "Bu ayet, şöyle bir kadın hakkında inmiştir: "Bir erkeğin nikahı altındadır, ancak erkek onunla beraberliği fazla istememektedir, onu boşayıp bir başkasıyla evlenmeyi arzulamaktadır. Ona kadın: "Beni boşama, yanında tut, dilersen bir başkasıyla da evlen. Sen bana infak ve gece ayırma hususunda serbestsin" der. İşte ayette geçen şu meal bu manayadır: "Bazı fedakarlıklarla sulh olup aralarını düzeltmelerinde onlar için bir günah yoktur. Sulh ise hayırlıdır."
Kaynak: Buhari, Sulh 4, Mezalim 11, Tefsir, Nisa 23, Nikah 95; Müslim, Tefsir 14 (3021).
Konu: Ölüm
5684-) Hz. Ömer radıyallahu anh demiştir ki: "Bir adam bir kadınla eşlenir, nikah sırasında kadını kendi memleketinden dışarı çıkarmama şartını kabul ederse, bilahare kadın razı olmadıkça, onu dışarı çıkaramaz."
Kaynak: Tirmizi, Nikah 31, (1127).
Konu: Ölüm
5685-) Hz. Ali radıyallahu anh'dan anlatıldığına göre: "Bu meseleden (nikahta koşulan şarta uyma meselesinden) sorulmuştur da, o şu cevabı vermiştir: "Allah Teala hazretlerinin şartı kadının koştuğu şarttan da, onun şartını kabul edenden de önce gelir!"
Kaynak: Tirmizi, Nikah 31, (1127).
Konu: Ölüm
5686-) İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a gelerek: "Ey Allah'ın Resûlü! Hanımım değen eli reddetmiyor!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Onu uzaklaştır!" emretti. Adam: "Nefsimin ona takılmasından korkuyorum" deyince: "Öyleyse ondan faidelen!" buyurdular."
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 4, (2049); Nesai, Nikah 12, (6, 67).
Konu: Ölüm
5687-) İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kadın kadına bir örtünün altında mübaşeret etmemelidir, onu tutup kocasına vasfeder de adam görmüş gibi olur."
Kaynak: Ebu Davud, Nikah 44, (2150); Tirmizi, Edeb 38, (2793); Buhari, Nikah 118).
Konu: Ölüm
5688-) Ata İbnu Yesar rahimehullah anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hz. Fatıma radıyallahu anha'ya çehiz olarak kadife bir örtü, bir su kabı ve içerisi izhirle doldurulmuş bir minder verdi."
Kaynak: Nesai, Nikah 81, (6, 135).
Konu: Ölüm
5689-) Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: "Ey Allah'ın Resûlü dedim, ben genç bir insanım, günahtan korkuyorum, evlenecek maddi imkan da bulamıyorum, hadımlaşmayayım mı?" dedim. Aleyhissalatu vesselam bana cevap vermedi. Ben bir müddet sonra aynı şeyi tekrar söyledim. Yine cevap vermedi. Sonra: "Ey Ebu Hureyre! buyurdu. Senin karşılaşacağın şey hususunda artık kalem kurumuştur. Bu durumda ister hadımlaş ister bırak."
Kaynak: Buhari, Nikah 8; Nesai, Nikah 4, (6, 59).
Konu: Ölüm
5690-) Ma'mer anlatıyor: "Süfyan-ı Sevri merhum (bir gün) bana: "Ailesinin bir yıllık -veya yarı yıllık yiyeceğini cemeden kimse hakkında bir şey işittin mi?" diye sormuştu. O anda ne söyleyeceğim aklıma gelmedi. Ama sonradan İbnu Ş'ihab'ın bize tahdis ettiği bir hadisi hatırladım. Hadis İbnu Şihab'a Malik İbnu Evs'ten, ona Hz. Ömer radıyallahu anh'tan gelmişti. Hadiste Aleyhissalatu vesselam'ın, Beni'n-Nadir hurmalığını satıp ailesi için bir yıllık yiyeceklerini ayırdığı belirtilmekte idi."
Kaynak: Rezin tahric etti. Buhari, Nafakat 3; Müslim, Cihad 49, (1757).
Konu: Ölüm
5972-) Süraka İbnu Cu'şem anlatıyor: "Ey Allah 'ın Resulü dedim, (yapılan) amel, önceden kalemin yazıp kuruduğu, kaderin kesinleştiği şeyler cümlesinden mi, yoksa müstakbelde karşılaşacağı şeyler cümlesinden mi? Aleyhissalatu vesselam şu cevabı verdi: "Amel, kaderin tesbit ettiği, kalemin de yazıp kuruduğu şeyler cümlesindendir. Herkes yaratıldığı şeye mûyesser kılınır."
Kaynak:
Konu: Ölüm
Diğer Sitelerimiz