2176-) Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), bir gazveden -veya bir seferden- döndüğü vakit Medine'ye gece ulaşacak olsa girmez, sabahı beklerdi. Sabahtan önce ulaşacak olsa yine girmez, sabah vaktini beklerdi. Derdi ki: "Biraz mühlet tanıyın da kokusunu sürünmemiş olan taransın, kocası gurbette olan usturasını kullansın."
Kaynak: Buhari, Nikah 120, Umre 16; Müslim, İmaret 183-184, (715); Ebu Davud, Cihad 175, (2776, 2777, 2778); Tirmizi, Rada 17, (1172) İsti'zan 19, (2713).
Konu: Yolculuk
2178-) Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Hacc veya umre veya Allah yolunda cihad maksadları dışında gemiye binme. Zira denizin altında ateş, ateşin altında da deniz vardır."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 9, (2489).
Konu: Yolculuk
2180-) Saib İbnu Yezid (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Tebük Gazvesi dönüşünde, biz çocuklarla birlikte, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı karşılamak üzere Seniyyetü'l Veda'ya gittik."
Kaynak: Buhari, Cihad 196, Megazi 82; Tirmizi, 38, (1718); Ebu Davud, Cihad 176, (2779).
Konu: Yolculuk
2182-) Şa'bi merhum anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), Cafer İbnu Ebi Talib'i karşıladı, kucakladı ve gözlerinin arasından öptü."
Kaynak: Ebu Davud, Edeb 157, (5220).
Konu: Yolculuk
2183-) İbnu Ömer ve Ka'b İbnu Malik (radiyallahu anhum) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir seferden dönünce önce mescide uğrardı. Orada iki rekat namaz kılar, ondan sonra evine dönerdi." Nafi: "İbnu Ömer de Öyle yapardı" demiştir."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 178, (2781, 2782).
Konu: Namaz
2184-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Şu üç şeyde armağan vardır: Deve yarışı veya at yarışı veya ok yarışı."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 67, (2574); Tirmizi, Cihad 22, (1700); Nesai, Hayl 14, (6, 226, 227).
Konu: Müsabaka
2185-) İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) atı antremana tabi tutar, (sonra da) onunla yarışa katılırdı."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 67, (2577).
Konu: Müsabaka
2186-) Yine İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) atlar arasında yarışma yaptırdı. Hedefte, beş yaşına basanları tafdil etti."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 67, (2576).
Konu: Müsabaka
2187-) Yine İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), antrenmanlı atı el-Hafya'dan Seniyyetu'l-Veda'ya kadar koşturdu. Antrenmanlı olmayanı da Seniyyetü'l-Veda'dan Beni Zürayk Mescidi'ne kadar koşturdu."
Kaynak: Buhari, Salat 41, Cihad 56, 57, 58, İ'tisam 16, Müslim. İmaret 95, (1870); Muvatta, Cihad 45, (2, 467, 468); Ebu Davud, Cihad 67, (2575), Tirmizi, Cihad 22, (1699); Nesai, Hayl 13, (6, 226).
Konu: Müsabaka
2188-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kim, iki at arasına, geçeceğinden emin olunmayan bir üçüncü at dahil ederse, bu kumar olmaz. Kim de geçeceğinden emin olunan atı dahil ederse bu kumar olur."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 69, (2579).
Konu: Müsabaka
2189-) Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın Adba adında bir devesi vardır. Bu bütün yarışları kazanırdı. Bir gün binek devesi üzerinde bir bedevi geldi ve yarışta Adba'yı geçti. Bu durum Ashab'ın ağrına gitti. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), üzüntülerini yüzlerinden okuyunca şu açıklamayı yaptı: "Yeryüzünde, yükselttiği herşeyi arkadan alçaltmak Allah üzerine bir haktır."
Kaynak: Buhari, Cihad 59, Rikak 38; Ebu Davud, Edeb 9, (4802); Nesai, Hayl 14, (6, 227).
Konu: Müsabaka
2191-) Ukbe İbnu Amir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar: 1- Onu yapan; yeter ki bunu hayır maksadıyla yapsın. 2- Atan. 3- Atana ulaştıran."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 24, (2513); Tirmizi, Fedailu'l-Cihad 11, (1637); Nesai, Cihad 26, (6, 28), Sayl 8, (6, 222, 223).
Konu: Müsabaka
2192-) Bir rivayette ise şöyle buyurulmuştur: "(Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar: Yapan, yeterki hayır maksadıyla yapsın, atan) ve oku atana veren (münebbil). Atın, binin. Sizin (ok) atmanızı, ben binmenizde daha çok seviyorum. Her eğlence batıldır. Eğlenceleriniz içinde sadece şu üç şey (mübahtır), övgüye değer: Kişinin atını te'dib etmesi, hanımıyla mulatafede bulunması, yayla ok atıp, atılan okları toplaması. Bunlar Hakk'tandır. Kim öğrendikten sonra atışı, nefretle terkederse bilsin ki, bir nimeti terketmiştir -veya şöyle dedi-: "Bu nimete karşı nankörlük etmiştir."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 24, (2513).
Konu: Müsabaka
2194-) Ebu Vehb el-Cüşemi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Size alnı sakar, ayakları sekili kahverengi atı veya alnı sakar ayakları sekili kızıl atı veya alnı sakar, ayakları sekili siyah atı tavsiye ederim." Ebu Vehb'e: "Kızılın tafdil edilişinin sebebi nedir?" diye soruldu. Şu cevabı verdi: "Çünkü, Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir seriyye göndermişti. Zafer haberini ilk getiren kızıl atın sahibi idi." Nesai'de şu ziyade vardır: "(Allah yolunda) at besleyin, alınlarından ve arkalarından okşayın. Boyunlarına takı bağlayın fakat kiriş bağlamayın." "Kiriş bağlamayın" ibaresi şunu ifade eder: Araplar cahiliye devrinde nazar değmnesine karşı atlarına kiriş bağlarlardı. Bu hadisle Resûlullah bu işin, Allah'ın kaderinden hiçbirşeyi geri çeviremeyeceğini onlara bildirmiş oldu. Mamafih bu ibarenin: "Atın üzerinde, cahiliye devrindeki gibi intikam almaya kalkmayın" manasını taşıdığı da söylenmiştir. (Zira evtar, "vitr" kelimesinin de cem'idir. Vitr, intikam demektir."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 44, (2544); Nesai, Hayl 3, (6, 218, 219).
Konu: Müsabaka
2196-) Hz. İbnu Abbas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Atın bereketi kızıllığındadır" buyurdu."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 44, (2545); Tirmizi, Cihad 20, (2454).
Konu: Müsabaka
2197-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) şikal attan hoşlanmazdı. Bu, atın ön sağ ve arka sol ayağında veya ön sol, arka sağ ayağında (çaprazlama) seki bulunmasıdır. Ancak şikal için şöyle diyen de olmuştur: "Atın üç ayağının sekili, birinin sekisiz olmasıdır veya üçünün sekisiz, birinin sekili olmasıdır, şikal sadece arka ayakta olur. Şu da söylenmiştir: "Şikal, beyazlı alaca ihtilafının çaprazlama olmasıdır."
Kaynak: Müslim, İmaret 102, (1875); Ebu Davud, Cihad 46, (2547); Tirmizi, Cihad 21, (1698); Nesai, Hayl 4, (6, 219).
Konu: Müsabaka
2199-) Utbe İbnu Abdillah es-Sülemi (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhisssalatu vesselam) buyurdular ki: "Atın alnındaki tüyleri kesmeyin (boynunun üstündeki) yeleleri de kesmeyin, kuyruğundaki tüyleri de. Çünkü kuyruğu sinekleri vs. kovalar, yeleleri onu ısıtan elbisesidir, alnı ise orada hayır bağlıdır."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 43, (2542).
Konu: Müsabaka
2203-) Hz. Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) dişi ata feres derdi."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 45, (2546).
Konu: Müsabaka
2205-) Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir katır hediye edilmişti, ona bindi. Ben kendisine: "Eşekleri atlara aşırtsak da bunun gibi katırlar elde etsek olmaz mı?" dedim. Şöyle cevap verdi: "Bunu (şeriatın bu meseledeki hükmünü) bilmeyenler yapar."
Kaynak: Ebu Davud, Cihad 59, (2565); Nesai, Hayl 10, (6, 224).
Konu: Müsabaka
2207-) Sa'd İbnu Ebi Vakkas (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Müslümanlar içinde, müslümanlara karşı en büyük cürüm işleyen kimse odur ki, haram kılınmamış olan bir şey hakkında soru sorar da bu suali sebebiyle o şey haram kılınıverir."
Kaynak: Buhari, İ'tisam 3; Müslim, Fedail 132, (2358); Ebu Davud, Sünnet 7, (4610).
Konu: Sual
Diğer Sitelerimiz